Bu satırları okurken yetişkin birer birey olsak da kimimiz muhasebeci, kimimiz esnaf kimimiz ise kamu görevlisi olsa da her erkek çocuğunun tek bir hayali vardı; Futbolcu olmak . Mahallemizde iki arka sokağın çocukları ile taştan kaleler eşliğinde yaptığımız maçların heyecanını daha sonra nerede bulabildik? Akşamın bir yarısına kadar devam ede futbol maçlarının bitiş düdüğü olan akşam ezanı okunduğunda maçın galibi belli olur, tüm çocuklar evlerimize dağılırdık. Aklımızda tek bir şey vardır bu esnada, sabah
Kimi erkek çocukları futbolcu hayallerini bir adım daha ileriye taşıyabilme imkânına sahiptir. Semtinde, ilçesinde veya yaşadığı şehirde bulunan amatör futbol kulüpleri, futbolcu olma hayali ile yanıp tutuşan çocukların adeta en büyük sahnesiydi. 8-10 yaş grubu futbol takımından, 10-12 yaş klasmanına yükselebilmek oradan 12-14, devamında yıldızlar klasmanı ve nihayet B takıma kadar devam eden bu yolculuğun her bir anı yorgunluk, ter, gözyaşı ve kahkahadan daha çok hayal taşımaktadır; hayal ile beslenmektedi
İlk kez toprak sahaya çıkma şansını elde eden o küçük yürekli fakat büyük hayallere sahip çocukların içinde karşı konulamaz ve kontrol altına alınamaz bir heyecan dalgalanmaktadır. İlk kez kendini gerçek bir takıma ait hissettiren forma, şort ve tozluklar giyilebilecek en güzel resmi üniformadan daha değerlidir o anda. Sahanın kenarında kasketli şapkasıyla yer alan takım hocası elleri belinde maçı izlerken biraz korkudan biraz da endişeden gözleri hocasına doğru kayan çocukların kalbi gümbür gümbür atmaktad